Güzelliklerin şehri İstanbuldur derler. En azından benim bildiğim öyledir. Sen de Kız Kulesi ben diyeyim boğazlar. Öyle bi' yer orası. Dağı,taşı,toprağıyla. Adıyla,tadıyla,sözüyle paşa paşa ISTANBUL gibi...
...İstanbul bugün yorgun
Üzgün ve yaşlanmış
Biraz kilo almış ağlamış yine
Rimelleri akıyor...
Artık ne kadar güzel diyebilirim İstabul'a bilemiyorum. Son gidişimde üzülmüştüm açıkcası. Gurur duyacağım bir şehrim olsun istemiştim. "Vay be !" diyeceğim. Ağzımı açık bırakacak bir şehir.. Fakat artık İstanbul'a "İstinye Park'ı" görmek için gidiyorum. Daha doğrusu gideceğim. Artık modanın adresi olan bu şarap misali hiç yaşlanmayan şehiri yine göreceğim. Kadehi alıp,2-3 çevirip tadına bakacağım. Mutlaka güzel gelecektir. Yüreğimden istiyorum bunu. Son gidişim gibi gezeceğim her yeri. Bayramda boş durmak yok bana. Gez gez diyorlar. Gezeceğim bende.
Umarın yine beni hayal kırıklığına uğratmaz. Daha bi dinç görmek istiyorum onu. Sıkılmayayım yani. Sıkmasın beni o yeter. Bide yağmur yağmasın. Yeter. Çok mu şey istiyorum ? Sanmıyorum. Taksimde geçen gelişimde çok ıslanmıştım mesela. Islak ve zevkliydi aslında. Tabi koşturmaca olmasaydı. Sonraki iki günü otelde geçirmek zorunda kalmış olmamız da cabası tabii..
Umarım yine bana şaka yapmaz İstanbul. Tatlı yüzünü gösteririr bana. Ki o ne yapsa seveceğim ben. Aşık olmak böyle bir duygu sanırsam. Deli gibi seviyorum bu şehri. New York gibi Los Angels gibi seviyorum. Yeri bende çok ayrı,çok farklı. O caddeler,sokaklar... Tarzı,uyumu. Belki reddedeceksiniz bunları ama ben İstanbulda yaşayan biri değilim. O yüzden düşüncelerim çok daha farklı. Ayrı bi sevgi ayrı bi tat.
Her gidişimde farklı bir tat alırım İstabuldan. Bakalım bu sefer tadı ne olacak ?
İyi bayramlar ey ahali ^^
