ben sen o biz siz onlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ben sen o biz siz onlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Hangi oje yakışaz ki kız sanaaaa....

Kimilerine göre kötü günler önce güzel başlar. Çok gülersiniz fakat kötü bitirirsiniz günü. Düşündüklerinizi yapamazsınız, istediklerinizi söyleyemezsiniz ve ya alamazsınız. Bu sizin bedenen ve ruhen kötü hissetmenizi sağlar dolayısıyla morelman düşersiniz.

Fakat kötülük kime,neye göre değişir.Bir durum kimine göre iyi kimine göre kötü olabilir. Mesela benim derdim Starbucks+makyaj malzemeleri ve güzelliktir. Aslında çirkin de değilimdir - çok mütevazıyım - ve asla doymam - satın alma bakımından. Yoksa hiç bişey yemeyen biriyimdir (: - Benim dertlerim bazılarına göre çok yersiz ve saçma olabilir mesela ? Ama benim çevreme bakınca , bu düşünceler gayet normal. Biz - ben,annem ve arkadaşlar - biraz deliyizidr. Güzelliğe çok önem veririz. Bu delisaçması homosaphienslere bakıp kendimizi sevindirirz. Bütün güzellikleri bize verdiği için şükrederiz tanrıya. Biz böyleyiz. Alınan alınana. Makyaj malzemelerine düşkünlüğümüz ise ayrı bir konu ! Herşeyin en pahalısı en iyisidir düşüncesiyle çantamdakileri satsam milyarder olurdum gibi bir şey bizimkisi. Öyle severiz satın almayı. Bu yüzden bu fazla paramız olduğu günlere " En Kötü Günümüz Bu Gün Gibi Olsun !" deriz. Hakıyız da. Haklı olmasak ne yazılacak bir şey kalırdı ne de zevkler. Herneyse dediğim gibi çoğu kişi için bu çok saçma geliyor olabilir fakaaatt.. benim için asla ! Güzellik önemlidir - hatta en önemli şeydir. - Güzelliğini doğru kullanmak da önemlidir tabii.. Ama yeter ki o olsun ! O olduktan sonra gel keyfim gel ! Erkekler için makyajmış saçmış tırnakmış zırnık önemli değildir fakat bir kadın ile bunları sabahtan akşama kadar konuşabilirsiniz. Çok da tatlı bir konuşma olur zaten. Zevk alırsınız o konuşmadan. Durmadan konuşsun istersiniz. Biz böyle şeylerden zevk alırız işte. - örnek ben - Bu günlerde ojelere takmış durumdayım. 2011 bitene kadar dünya kadar ojem olacağı kanısındayım ! Hangi oje yakışmaz bana diye geziyorum kaç gündür. Ki yakışır da ! - hehe - Senin tuzun kuru diyebilirsiniz ! Bende inkar yok evet öyle. Satın alma bağımlısıyım ben ! Alayım , alasın , al durumundayım ! Almayı ve hediyelere bayılırım. Bu yüzden halk ağzında tikky'e kaçan bir duruşum olabilir fakat böyle bir durumum asla yok ! Ben aksine böyle şeylere tamamen karşıyım ! Aksine böyle deli doluyum ama bi yandan da o tarafa doğru kayıyorum gibi. Fakat kişiliğimde tamdır benim. Sadece satın almayı seven biriyim. İçimde , ruhum da var bu benim ! Bu suçsa tabiki de ortağım bu suça !


*Yeni laptop aldım ! Heyoooo !
** (:

Benim oyuncak ayım yalnız yaşar...

 Bu dünyada insanlar hep yalnız kaldıklarını düşünürler… Yalan mı ? Söyleyin bana hangimiz en dara düştüğümüz anda bomboş bir odadayızdır ? Çok azımız.. Sevgi vardır hep ön planda.. Bir insan ne kadar yalnızım derse o kadar çok kişi vardır aslında yanında. Görmeyi bilmeyen gözler inkar eder , duymayı bilmeyen kulaklar duymadım der , atmayan kalp ise hissetmedim. Eğer bir daha böyle bir dünyaya gelmeyeceksem bütün hislerim açık olsun isterim. Reddederim yalnız kalmayı. Öğrenirim yeniden sevmeyi. Mutlu anlarımın tadını çıkarırım. Mutsuzluk neye yarar ki ?İnsanı yalnızlığa iten zaten yalnızlığın ta kendisi değilmidir ?  İnsan kendi yalnızlığını kendisi yaratmaz mı ? Hayatınızın düzeni sizin elinizdeyse mutluluğu siz yaratmazmısınız ? Ben insanlığın üzülmesi yerine oyuncak ayımın üzülmesini tercih edenlerdenim. Bu yüzden benim oyuncak ayım her zaman yalnız yaşar... ve sonsuza dek de öyle yaşayacak...



Delirdiğim her gün için 1 TL verselerdi,milyarder olurdum !

Yazıyıyı The Verve - The Drugs Don't Work eşliğinde yazıyorum.Biraz melankolik olabilir...
Kötü işlere karışmak pek genetiğimde yoktur.Çok dertli biri de değilimdir.Açıkcası "melankoli" duygusunu bana sorarsanız pek bilmem.Fakat tek bildiğim bu şarkının bütün acı,üzüntü,nefret,aşk duygularını içine aldığıdır. Bu yüzden ben ne zaman bir depresyonik paradoksun içine girersem ( öyle hissediyorum valla ) bu şarkıyı dinlerim. Beterin beteri var diye düşündürüyor insana...

 

Ben delimiyim? Gayette öyleyim. Diğer insanlar bu kadar mutsuzken hayatta mutlu şeyler bulabildiğim için deliyim. Sabah kalklığımda tanınamaz halde olduğum için deliyim. Bunun aksini idda eden yalan söyler. Herkes biraz delidir aslında. Sadece kendi yazdıkları oyunlarını kendileri oynarlar. Sonra depresyondayım,unutuldum,aldatıldım diye dert yanarlar. Her şeyi kafalarına taktıkları için delidir insanlar. Delilik utanılacak birşey değildir aslında. Erotizim gibidir delilik. Herkes sever ama ortaya çıkarmaya korkar. İnceden inceden " Abi, aslında ben de böyleyim yaa! " der insan. Ama içinden der. Dışa vurursan gitti karizma...

Açıkcası böyle bir toplumda deli olmamak da büyük bir marifet zaten. Bakkala gitsen dert, komşuya gitsen dert, televizyon izlesen dert. Bir yerden sonra bitiyor tabi olay. Eşref saatine giriliyor. Etrafa bağırılıyor, kırıp dökülüyor, rahatlanılıyor. Rahatlayamayanlar da katil oluyor. Açıkcası herkes katil olabilir. " Ayy nası yaa ? " demeyin. Öyle bir an gelir ki benliğinizi şaşırırsınız. Şuurunuzu kaybedersiniz... Öldürecek gücü olmayanlar için her şey o zaman başlar zaten. Her şeyin bittiği an. Sigaranın kifayetsiz geldiği andır o. Uyuşturucuya başlama anı. Başka bir seçenek yokmuş gibi davranılan andır o. Ölüme yaklaşılan andır. Bence bu adıma gelmeden daha çok yapılacak şeyler vardır ama, bazen olmuyo gibi sanki.. Ve bir yerden sonrada şunu dersiniz;

...Now the drugs don't work
They just make you worse
But I know I'll see your face again...

not1: Dün Starbucks'a gittim ve yine gerçek ismimi yazdırdım... Yapamadım yine...

Kutsallık gökyüzünde.

Dini bir kişilik değilim.Müslümanım sadece..Neden böyle başladım yazıya ? Hiçbir fikrim yok! Maksat afilli sözler işte.. Birden çıkıverir insandan.. Belkide bir şarkıda duyarsınız sözü yazarsınız.O söz sizde yazma isteği uyandırır sonra.Yazarsınız yazarsınız.. Öyle bir ilişki benimkide.. Yazıyorum, yazdıkça daha da yazıyorum...

Yazmaya 7. sınıfta başladım. İlkokul yıllarımda hoca yazılarımı beğenmezdi. Yüzüme fırlatırdı kağıtları.. Çok ağlardım. O yine fırlatırdı ben yine ağlardım. 8. sınıfa kadar hiç kompozisyon yazmadım o yüzden. 8. sınıfta zorunlu olarak sınavda kompozisyon yazdım. O zamanki türkçe hocam çok beğenmişti. Bütün 8. sınıflara gidip derste teker teker okumuştum o yazıyı... Sonra ödev aldım türkçeden, "hikaye" adlı bir yazı yazdım. 4 sayfaydı o yazı. 3 ödül aldım o yazıyla. Sonra güvenim geldi. Artık hep yazıyorum ulan ben !
Kağıtlara yaz yaz olmuyor dedim sonra. İnternet ortamına gireyim dedim. Sonra düşünce süreci başladı tabi; adı ne olsun,teması ne olsun derken internette araştırılan onca site mi dersiniz yoksa düşünülen onca isim mi en sonunda bunlar çıktı işte. Aklıma gelince "İşte bu oooluuum!" dedim kendi kendime. Bana "İşte bu ooolluuumm!" dedirten ad ise "Paperdreams" di. Açıkcası ilk bakışta anlamsız gibi görünse de içinde çok anlam taşıyan bir ad bu. Hayaller kağıt gibidir ; bembeyaz,safdır ama kağıt gibi hassastırlar. Çabuk yırtılırlar. Benim hayallerim aynı böyle. 

Aslında bloglarla haşır neşirliğim bayadır var fakat ilk defa türkçe blog açtım. 11 yıllık İngilizce eğitimimle beraber ( özel okuldan gelme ) ingilizce yazılar yazıyordum. Birazda kendi ülkemle haşır neşir olayım dedim. Bu da böyle çıktı. Fakar gördüğünüz gibi şu ingilizce sevdasını hala üzerimden atabilmiş değilim. Hayallerim Amerika'ya bağlı,düşüncelerim Amerika'ya bağlı.Türkiyede yaşayan İngiliz gibiyim.

Gizli biri değilimdir.İsteyen beni rahatça bulabilir.Sorun da olmaz zaten ! Sarışınım ve sarışın erkek severim. Esmerlerle aram hiç yoktur.Uzun boyluyum ( 1.72 ). Gitar çalıyorum fakat kalbim hep pianoda kalmıştır.Film izlemeyi filan çok severim. Aktif biriyimdir. Modayı takip ederim. Son moda ne varsa o bende de vardır. Yazı yazarken herhangi birşeyden esinlenebilirim. Farketmez benim için yeterki ilham gelsin. Kitap okumaya bayılırım. Bu günlerde " Asi Melek " adlı kitabı okuyorum. Müzik benim için herşeydir. Tarz önemli değildir. Şarkının güzel olması yeter ! 


Starbucks'a bayılıyorum. Ordaki insan manzaraları izleyeme gerçekten değer. Fakat bir gün kahve alırken kasiyere sahte isim vermeyi düşünüyorum. Birkak kez buna tanık oldum ve inat ettim bende yapıcam ! Yaptığım günde buraya resmi koyucam. Herkesle paylaşıcam o mutlu anımı. Sevincimi herkese pay edicem! Doya doya içicem o kahveyi. Sonra çok salağım diye kendime gülücem. Biliyorum olucak bunlar. Herzaman olan şeyler zaten. O zaman kendim olucam işte. Dönücem dolaşıcam, kendi benliğimde durucam...
 

© PAPERDREAMS
Revolution Elements by Blozard. Original WP theme by Jason Schuller | Distributed by Deluxe Templates